Evlilik sağlık raporu için gerekli testler evlenecek olan çiftlerin evlenmeden önce sağlık durumlarının kontrol edilmesi amacıyla yapılır. Maksat, çiftlerin sağlıklı bir yuva kurmalarını sağlamaktır ve sağlık sorunları varsa belirlemektir. Ayrıca bu testler, Türk Medeni Kanunu ile yasal zorunluluk olarak talep edilir. Sağlık raporu olmadan evlilik işlemi gerçekleştirilemez. 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 136. maddesine istinaden testleri yaptırmak zorunludur.
Evlilik Öncesi Tarama Nedir Ve Hangi Amaçla Yapılır?
Resmi olarak
evlilik için gerekli belgeler arasında evlilik öncesi tarama testlerinin sonucu
istenmektedir. Bu sebeple çiftler de düğün hazırlıkları yaparken listenin ilk
sıralarına bu taramayı yaptırmayı alırlar. Bu tarama ile amaç, çiftlerin varsa
sağlık sorunlarını belirlemektir.
·
Çiftlerde genetik hastalık taşıyıcılığı var mı?
·
Çiftler cinsel yolla bulaşan herhangi bir hastalık taşıyor
mu?
·
Çiftler solunum yolu hastalıklarına sahip mi?
Yukarıda
sıraladığımız bu ve benzeri soruların cevapları tarama testleri ile ortaya
çıkar. Çıkan sonuca göre önlemler alınır ve gerekiyorsa tedavi başlanabilir.
Evlilik Öncesi Tarama Testlerinin Yapılması Neden Önemlidir?
Evlilik öncesi
tarama testlerinin yapılması neden önemlidir diye bir soru sorulduğunda,
verilecek cevaplardan en dikkat çekeni şudur: Evlenecek olan çiftlerin
hayatları boyunca sağlıklı bir yaşam sürmeleri ve bu yuvanın bir aileye
dönüşebilmesi için sağlıklı çocuklar dünyaya getirmeleridir.
Testlerin pek çok
önemli yanı vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
·
Çiftlerin kan grubu belirli olmadığında veya kan grubu
uyumsuzluğu var mı diye kan grubu analizine ve hemograma bakılır. Rh
uygunsuzluğu olan bir çiftte bebeğin bu uygunsuzluğu taşıması engellenebilir.
·
Anne-babadan çocuklara geçen kansızlık hastalığı olan Akdeniz
anemisi yani Talasemi ve orak hücreli anemi tespit edilir. Bu hastalık
evlenmeye engel değildir. Tarama testleriyle tespiti önemlidir. Çünkü gerek
ülkemizde akraba evlilikleri yapılması gerekse bu hastalıkların yalnız genetik faktörler
sebebiyle çocuklara geçebilmesi, hastalık riskinin belirlenmesini gerekli
kılmıştır.
·
Karaciğer enfeksiyonlarına neden olan ve tedavi edilmediği
takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açan Hepatit B ve C testleri, vücutta bu
virüslerin varlığını tespit eder ve enfekte olup olmadığınızı belirler. Hayatî
tehlike oluşturan bu hastalıklar, kişide herhangi bir belirti vermeyebilir.
Hatta senelerce bu hastalığı taşıyanlar farkına bile varmamış olabilir. Sessiz
kaldığı için farkına varmadan kanla, cinsel yolla ve vücut sıvılarıyla karşı
tarafa taşınabilirler. Bu sebeple evlilik öncesi analiz edilmesi gerekir.
·
HIV virüsü, bağışıklığı zayıflatır ve tedavi edilmediğinde
AIDS’e yol açabilir. Bu sebeple yapılan HIV testi, virüsün varlığını belirlemek
için önemlidir.
·
Frengi testi yani Sifilis, cinsel yolla bulaşan bir
hastalıktır ve erken teşhis edilmediğinde sağlık sorunlarına yol açabilir.
Evlenmeden önce tespit edildiğinde müstakbel eşe bulaşmadan tedavisi yapılmış
olur. Kadında tespit edilip tedavi edilmesi sayesinde, hastalığın bebeğe geçme
riskinin önüne geçilmiş olur.
Yasal Olarak Yapılması Zorunlu Testler Nelerdir?
Yasal olarak
yapılması zorunlu testler şöyle sıralanabilir:
·
Anti HIV testi ile HIV enfeksiyonları (AIDS) tespit edilir.
·
HbsAg testi ile Hepatit B taraması yapılır.
·
Anti HCV testi ile Hepatit C taraması yapılır.
·
VDRL testi ile Sifilis (Frengi) belirlenir.
·
Tam Kan Sayımı (Hemogram) ve Kan Grubu Analizi testleri ile
kan uyuşmazlığı ve kan grubu belirlenir.
·
Hemoglobin Elektroforezi testi ile Talasemi (Akdeniz Anemisi)
anlaşılır.
HIV / AIDS Testi Nedir?
HIV / AIDS testi
nedir diye sorduğumuzda ilk olarak bu hastalığın nasıl bir virüs olduğunu
açıklamak gerekir. HIV virüsü, insanın bağışıklık sistemini hedef alır. Eğer
bağışıklık sistemini yıkarsa AIDS hastalığına neden olur. AIDS de HIV tedavi
yapılmadığında ölümcül olabilir. Ayrıca bulaşıcıdır.
HIV virüsü kan,
vajinal sıvı, sperm sıvısı ve anal salgılar aracılığıyla bulaşabilir. Yani
cinsel temasla, ortak olarak kullanılan enjeksiyon ekipmanları yoluyla,
hamilelik ve doğum esnasında anneden bebeğe bulaş ile olabilir. Bu üç yoldan en
fazla bulaşın görüldüğü korunmasız cinsel ilişkidir. Erkekten kadına, kadından
erkeğe veya erkekten erkeğe, kadından kadına bulaşabilir. Cinsel ilişki
sırasında anüs mukozasından, hatta o kısımda zedelenmiş bir doku varsa, mesela
çatlak varsa virüs vücuda bulaşabilir.
HIV’e sahip olan
bazı insanlar hiçbir semptom göstermeden yaşamlarına devam edebilir.
Bazılarında belirtiler aylar sonra ortaya çıkabilir. Tespiti önemlidir. Çünkü
hepatit ve diğer enfeksiyonlarla birleşirse hastalığın hızlı ilerlemesine yol
açar.
Hepatit B Nedir?
Hepatit B nedir diye
sorduğumuzda, HBV adı verilen bir virüs olduğunu görürüz. Bu virüs, karaciğere
yerleşir. Karaciğerde iltihaplanmaya sebep olur. Kişiler belirtiler ortaya
çıkmadan aylarca virüsü taşıyabilir. Bazen hafif belirtilerle kendisini
gösterir. Bazen de ciddi karaciğer hasarına yol açmış olarak görülebilir.
Kan ve vücut
sıvılarıyla bulaşabilir. Kişiden kişiye yakın temasla bulaşır. Bulaş yolları
şöyle olabilir:
·
Tükürük
·
Ter
·
Cinsel organ sıvıları
·
Kan.
Deride yara varsa
ve bu yara açıksa, hatta çatlak bulunuyorsa hasta kişiyle temas sırasında
bunlar risk oluşturur. Ayrıca en yaygın bulaşma cinsel ilişki ile olur.
Korumalı bir ilişki sırasında bile bulaş görülür. Çünkü ter ve tükürük sıvıları
geçişi sağlar.
Hepatit C Testi Nedir?
Hepatit C testi nedir diye
araştırıldığında, öncelikle hastalığın ne olduğu karşımıza çıkar. Karaciğerde
enfeksiyona sebep olan Hepatit C virüsü, kan yoluyla bulaşır.
Bazen hiç belirti
göstermez bazen belirtileri hafif görülebilir bazen de karaciğerde ciddi
komplikasyonlar geliştirebilir. Siroz, karaciğer hasarı ve karaciğer kanseri
gibi hastalıklara sebep olabilir. Kronikleşebilir. Yıllar sonra da karaciğer
yetmezliğine neden olabilir.
Sifilis - Frengi Testi Nedir?
Sifilis - Frengi testi
bu hastalığın teşhisini yapabilmek için yapılan bir testtir. Genellikle cinsel
yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Ciltte açık yara veya çatlak olduğunda da
deriden bulaşabilen bir bakteriyel hastalıktır. Tedavi edilmediğinde ciddi sağlık
sorunlarına sebep olabilir.
Frengi üç evrede
oluşur. İlk evrede enfeksiyonun ilk belirtileri görülür. Bunlar ağrısız
yaralardır. İkinci evrede döküntüler, ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk,
lenf düğümlerinin şişmesi gibi belirtiler fark edilir. Üçüncü evrede artık
ciddi komplikasyonlar ortaya çıkar. Enfeksiyon vücudun farklı bölgelerine
yayılır. Kalp, kemikler, beyin gibi organlarda hasara sebep olabilir.
Erken teşhis
edildiğinde kolaylıkla tedavi edilebilir.
Kan Grubu Analizi Ve Hemogram (Tam Kan Sayımı) Testleri
Kan grubu analizi
ve hemogram (tam kan sayımı) testleri pek çok amaçla yapılır. Buradaki
ana amaç, kan grubu analizi ile evlenecek çiftler arasında kan uyuşmazlığının
olup olmadığını tespit etmektir. Rh uyuşmazlığı en sık rastlanan uyuşmazlık
türüdür. Anne Rh negatif, baba Rh pozitif ise kan uyuşmazlığı vardır. Bu
durumda çiftin hamilelik sürecinde dikkatli olması ve tedavi uygulaması
gerekir.
Hemogram (tam kan
sayımı) testi, kan hücrelerinin sayısını ve türünü belirlemek amacıyla yapılır.
Pek çok hastalığın teşhisinde bu test kullanılır. Bu test ile beyaz ve kırmızı
kan hücreleri, trombosit sayısı ölçülür. Hemoglobin ve hematoktrit seviyeleri
belirlenir. Evlenecek olan çiftlerde de bu test ile kansızlık ve kan uyuşmazlığı
olup olmadığı anlaşılır.
Akdeniz Anemisi Talasemi (Hemoglobin Elektroforezi) Testi Nedir?
Akdeniz Anemisi
Talasemi (Hemoglobin Elektroforezi) testi nedir diye
bakıldığında, testin taşıyıcı veya hastalığı olan kişinin tespit edilmesi için
yapıldığı görülür.
Akdeniz anemesi,
kalıtsaldır. Anne babaların bu genleri çocuklarına aktarması yoluyla ortaya
çıkar. Şayet aile geçmişinde bu kan hastalığı olan bir kişi varsa taşıyıcı olup
olmadığını öğrenmelidir. Zaten evlilik öncesinde yapılan bu test ile erkenden
fark edilir.
Kırmızı kan
hücrelerinin daha az üretilmesi Talasemiye sebep olur. Hemoglobin kan
hücrelerindeki bir proteindir ve sentezindeki bozukluk bu hastalığa neden olur.
Hemoglobin üretimindeki bozukluk, kırmızı kan hücrelerinin normal şekilde
üretilmesine engel olur. Bu da vücuda oksijenin yeterince taşınmaması anlamına
gelir. Dolayısıyla oksijenin azalması da bazı şikâyetlere neden olur:
·
Halsizlik
·
Çarpıntı
·
Çabuk yorulma
·
Gelişim geriliği
·
Solukluk.